Çocuğuma Dokunma

Çocuklarda cinsel istismar, toplumun savunmasız mağdurları oldukları için insanlarda şok etkisi yaratır. Çoğu insanlar bu bilgilere gazete ya da televizyon aracılıyla haberdar olurlar. Medya ise genelde ekstrem durumları gündeme getirir ve çoğu kez suçlunun özgeçmişini, mağdurun nasıl etkileneceği ve ailenin çocuğunu nasıl koruyup önlem almasıyla ilgili bilgi vermez. Birçok aile kaygılanır ve bilmek ister; yetişkin neden çocuğu cinsel obje olarak kullanır? İstismar belirtileri nelerdir? Bu çocuklara nasıl yardım edilir? Polis ne yapar? Ve hukuki prosedür nasıl işler? Bu yazıda yalnızca çocuğun ve suçlunun psikolojisinden bahsedilecektir.

Çocuğa cinsel istismar nedir?

Çocuğun kendine ya da yanında yapılan, yaşına ve gelişimine uygun olmayan cinsel eylemdir. Yaşça büyük olan fail kişi, çocuğu emosyonel (duygusal) baskı altına alır ve çocuk aradaki güç farkı nedeniyle kendini koruyamaz. Çocuğun genitaline dokunmaktan tecavüze kadar giden ve her yaş grubu ya da cinsiyette olan çocuklara yapılan büyük suçtur. Çocuğa sunulan pornografik materyallerde cinsel istismarı kapsar.

Cinsel istismar neden fark edilmez?

Çocuğun susması için en önemli neden suçluluk duygusu, özgüven eksikliği ve korkudur. Çocuk, yetişkine güvenir ve suçlunun iyi niyetli olduğu yalanına inanır. Suçlu çocuğa “senin yüzünden bunu yapıyorum” gibi sözlerle yanlış bir hakikat çizer. Normal şartlarda ise çocuk yetişkin tarafından korunur ve ona bağımlıdır, bu nedenle çocuk çabuk güvenir. Diğer tarafta çocuklar aldığı eğitimden dolayı yetişkinleri dinlemeyi ve itaat etmeyi öğrenmişlerdir. Çocuk, gerçeği söyleyince durumun kendisi ve başkaları için olduğundan daha da zor bir hale geleceğinden korkar.

Suçlu nasıl yaklaşır?

Suçlu çocuğun savunmasızlığından ve saflığından yararlanır. Genelde yalnız ya da kendini yalnız hisseden, sevgi ve kabul görülmeye ihtiyaç duyan, özgüven problemi yaşayan, asertif (girişimci) olmayan, ailesinde problem olan, meraklı ve güzel olan çocuğu seçer. En başta arkadaşlık kurar ve ilgi gösterir, cinsel eylemlerle birlikte manipülasyon ve tehditler başlar. Suçlu, zorla bir eylemde bulunmadığını düşünerek, çocuğunda onay verdiğine inanır. Ancak bu düşünce yanlıştır, çünkü çocuk ne olduğunu anlamayacak yaştadır ve çocuğu manipüle etmek oldukça kolaydır. Çocuk, normal ve doğru olmayan bir şey olduğunu anladığında kafası oldukça karışmıştır ve bu durumdan utanç duyar. Yetişkin, çocuğa göre daha bilgili, daha deneyimli olup, durumlar asla eşit değildir, bu nedenle yetişkin her zaman üstün durumdadır.

Cinsel istismara uğrayan çocuk nasıl etkilenir?

Şiddetin boyutuna göre değişir, sınıflandırılma hafiften ağıra kadar gider. Suçlu nun, suç içeriği ve suçu kaç kez işlediği, çocuğa olan yakınlık derecesi gibi durumlar şiddetin ağırlığını belirler. Ancak “hafif” olarak nitelendirilen durumlarda çocuklar tarafından ciddi şiddet olarak algılanılabilir. Şok edici olay, çocukta uyuşma, korku ve çaresizlik yaratır. Travma yaşayan çocukta fiziksel, sosyal ve psikolojik şikayetler oluşur. Çocuk öfke kontrol problemi yaşar, sınırlarını korumayı ve olumsuz duygularını ifade etmeyi öğrenemez. Olay esnasında çaresiz olmasından ötürü (disosiasyon) transa girer ve gerçekten kopar, sanki kötülük kendisine yapılmıyormuş gibi kayıtsız ve pasif hisseder ve travmatik olayı bilincinde kalmaz. Hafıza, duygu ve bilgi arasındaki bağlantı zayıflar ya da kaybolur. Olayla ilgili zaman algısı ise değişir ve akılda kalan görüntüler yavaş hareket eder.

Çocukluğunda cinsel istismara uğrayan yetişkinde, psikolojik rahatsızlıklar (korkular, depresyon, uyku problemi vs.), ilişkisel sorunlar (başkasına güvenememek, özgüven problemi, değersizlik ve yalnızlık duygusu), cinsel sorunlar (eşin yaklaşımı ve dokunmasından kaçınma yada korkma, çocuklarını aşırı koruma) ve bedensel rahatsızlıklar (baş, mide, karın ağrısı, nefes darlığı) gelişebilir.

Travma sonrası tedavi ne kadar erken başlar, aile ne kadar doğru yaklaşım ve destekte bulunursa mağdur için prognoz (düzelme ve iyileşme) o kadar hızlı olacaktır.

Bu suçu kimler ve neden işler?

Genelde erkek ve psikoseksüel rahatsızlığı olan, çoğu zamanda Pedofili ve Antisosyal kişilik bozukluğu tanısı alanlardır.

Pedofili (sübyancılık); genellikle yetişkin bir erkeğin ergenlik öncesi çocuklara cinsel istek duyması ve cinsel eylemin çocuklara yönelik olmasıdır. Bebeklerden ergenliğe kadar olabilecek yaş grubundaki çocuklar söz konusudur. Yalnızca fantezi de kalırsa, başkalarına zarar verilmez. Pedofili nin tam olarak nedeni bilinmemektedir ancak genelde erken çocukluk yıllarında kötü muamele görmüşlerdir (terk edilmiş, şiddet görmüş, güven ilişkisi kuramamış vb.). Bu kişilerin sapkınlıkları ergenlikten sonra başlar ve yetişkin yaşlarında yetişkinlerle yakın ilişki kurmayı geliştiremezler. Yetişkinler tarafından ret edilmekten korkarlar ve çocuğun masumiyetinde kendilerini daha güvende hissederler. Çocuklarla cinselliğin sakıncası olmadığını düşünür, ikna güçlerini kullanır, manipüle eder ve çocuklara yapılan cinsel eylemden suçluluk duymazlar. Eylemleriyle çocukları baskılayarak güçsüzlüğünü dengelemeye çalışırlar. Genellikle çocuk pornografisinden bir koleksiyon oluşturur ve yalnız yaşam sürerler. Çocuk ergenlik dönemine girince, çocukla olan ilişkisini bitirirler, çünkü fail için çocuk çekiciliğini kaybetmiştir.

Antisosyal kişilik bozukluğu; empati yetisi olmayan, başkalarının duygularını umursamayan, dürtüsel ve saldırgan olmakla beraber acıma duygusu olmayan kişilerdir. Çoğunlukla, çocukluklarında her türlü şiddeti görmüş, terk edilmiş ve hiçbir zaman kendilerini güvende hissetmemişlerdir. Yetişkinliklerinde de derinlemesine ve uzun süreli aşk ilişkileri yaşayamayan kişilerdir, eşleri olsa da duygusal açıdan kendilerini hep yalnız hissederler. Suça yönelimli olduğu için sicilinde birçok hukuksal bozukluk vardır. Çoğu zaman topluma olan öfkesini suç işleyerek gösterir. Yine suç işleyerek kendini terk etmiş bir kadından ya da bütün kadınlardan intikam alır.

Antisosyal kişilik bozukluğu olanların tercihi özellikle çocuk değildir, en savunmasız oldukları için onları cinsel obje olarak kullanırlar. Tanımadığı bir hedef belirler, bir kez suç işler ve direnç gösteren kişiye şiddet uygularlar. Psikopatlar, en büyük zulüm ve işkenceleri yapabilecek ve çocuğu öldürebilecek durumdadırlar.

Henüz reşit olmayan ergenler ise neden cinsel istismarda bulunurlar?

Reşit olmayan ve yaşıtlarına cinsel tacizde bulunan ergenler duygusal ihmal edilen şiddet gören ebeveyn denetimi ve gözetimi olmayan problemli ailelerden gelmektedirler. Kriminal kariyerlerini ilköğretimdeyken alay ederek, zorbalık, hırsızlık ve kavga ile başlatırlar. Genelde antisosyal davranışları ve cinsel suçları gruplaşarak gerçekleştirirler. Küçük çocuklara cinsel istismarda bulunanlar ergenlerin psikoseksüel gelişiminde ciddi sorunlar vardır. Sosyal izole olmuş bu ergenler, küçük çocukları yönlendirebildikleri ve ret edilmediklerinden dolayı kendilerini güvende hissederler. Bu çocuklar zamanında tedavi görmezse cinsel suçlar yetişkinliktede devam eder.

Suçu işlenenin cinsiyeti nedir?

Araştırmalara göre cinsel istismar suçluları neredeyse her zaman erkektir. Bayan suçlular işbirliğinden dolayı suçlu bulunmaktadırlar. Çoğu zaman cinsel istismar suçlusu kendiside çocukluk yıllarında cinsel istismar mağdurudur. Ancak mağdurların çoğunun yetişkinlik yıllarında bu suçu işlemedikleri bilinmektedir.

Web sitesinin hosting süresi doldu ve yakında yayından kalkacaktır. Web tasarım sorumlunuzla iletişim kurarak hosting süresini uzatabilirsiniz.